2770759
top of page

SALÂVÂT-I ŞERÎFE

Güncelleme tarihi: 20 Eyl 2021

Yüce Allah buyuruyor:

Muhakkak ki Allah ve melekleri Peygambere salât ederler. Ey mü'minler! Siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyet ile selâm verin. (Ahzâb, 56)

Sözlükte salât, dua demektir. Âyet-i kerîmede Allah'ın ve meleklerin Peygambere salât ettiği bildiriliyor. Ancak Allah'ın salâtı bizim gibi dua değil, lütuf ve rahmeti ile Peygamberimiz (s.a.v.) in derecesini sürekli yüceltmek ve meleklerin salâtı da istiğfar etmektir.

Ayrıca âyet-i kerîmede emir sigasıyla, ”sallû aleyhi” (ona salât edin) ve yine emir sigasıyla “ve sellimû” (selâm da edin) buyurulduğundan, erkek-kadın her müslümanın Peygamberimize (s.a.v.) salâtü selâm etmesi yani salâvât-ı şerîfe getirmesi farzdır.

Salâtü selâm getirmek ne zaman farzdır?

Şâfî'ye göre, her namazın son oturuşunda “Etthiyyâtü” den sonra salâtü selâm getirmek farzdır.

Hanefî'ye göre “sallû” ve “sellimû” emirleri hac gibi ömrîdir. Yani bir kimse ömründe bir defa salâtü selâm getirirse, bu farzı yerine getirmiş olur. Ayrıca bir yerde Peygamberimiz (s.a.v.) in mübârek adı ilk defa anıldığında salâtü selâm getirmek vâcib, aynı yerde tekrar tekrar anıldığında ise her defasında salâtü selâm getirmek müstehabdır.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

Yanında adım anıldığı halde bana salâtü selâm getirmeyen kimse sürünsün. (Tirmizî)

Peygamber sevgisi îmanın belirtisi olduğundan, yanında Peygamberimiz (s.a.v.) in adı anıldığı halde duyarsız olanlar, diğer îmanî konularda da duyarsız olacaklarından sürünmeleri doğaldır.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

Gerçek cimri, yanında adım anıldığı halde bana salâtü selâm getirmeyen kimsedir. (Tirmizî)

Salâvat-ı şerîfe getirmenin fazileti

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

Kıyâmet gününde (mahşer yerinde) insanların bana en yakın olanı, bana en çok salâtü selâm getirendir. (Tirmizî)

Kıyâmet gününde yani insanlar yeniden diriltilip kabirlerinden kaldırıldıkları o dehşetli günde Peygamberimize (s.a.v.) en yakın olanlar, dünyada en çok salâvât-ı şerîfe getirenler olacak.

Salâvât-ı şerîfelerin çok çeşitleri vardır ve en kısası sadece “Allahümme salli alâ Muhammed”, “Allahümme salli alâ Muhammed'in ve alâ âli Muhammed” ya da “sallallâhü aleyhi ve sellem” demektir.

Salâvât-ı şerîfe okumak, gerçekte sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) ile mânevî bağlantı kurmak, râbıta yapmak ve mânevî derecesinin daha yücelmesi için dua etmek anlamında olduğundan, gerçek müslümanlar her zaman ve her yerde çok çok salâvât-ı şerîfe getirmeye özen göstermelidir.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

Kim bana bir defa salât eder (salâvât-ı şerîfe getirir) se, Allah ona 10 salât (rahmet) eder, 10 günahını siler ve derecesini 10 kat arttırır. (Nesâî-Hâkim-Ahmed İbni Hanbel)

Salâvât-ı şerîfeyi çokça getirenler, gerçekte Peygamberimiz (s.a.v.) ile mânevî bağlantı kurup ona ümmet olmanın hazzını yaşıyorlar. Ayrıca Allah onlara on katı rahmet ediyor, on günahlarını siliyor ve mânevî derecelerini on kat arttırıyor.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

Bir kimse bana salât ettiği (salâvât-ı şerîf) getirdiği sürece, melekler de ona salât (istiğfar ve dua) ederler. Dileyen salâtı azaltsın ve dileyen çoğaltsın. (Ahmed İbni Hanbel-İbni Mâce)

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

Kuşkusuz en faziletli gününüz cuma günüdür. Bu nedenle o gün bana daha çok salâtü selâm getiriniz. Çünkü sizin salâtü selâmlarınız bana arz olunur (sunulur). Dediler ki:

Ey Allah'ın Resûlü! Vefat ettiğin ve çürüyüp toprak olduğun zaman salâtü selâmımız sana nasıl arz olunur? Buyurdu ki:

Allah kesinlikle peygamberlerin bedenini çürütmeyi toprağa haram kıldı. (Ebû Dâvûd-Nesâî-İbni Mâce)

Bütün peygamberlerin, dini egemen kılmak için Allah yolunda şehit olanların ve tüm letâifleri, hücreleri Allah'ı (c.c.) zikir eden velilerin bedenleri çürümez ve güzel nurlu görüntüleri değişmez.

Ebû Muhammed Ka'b İbni Ucre radıyallahu anhü diyor ki:

Bir gün Peygamber (s.a.v.) yanımıza gelince,

Ya Resûlallah! Sana nasıl selâm vereceğimizi bildik ama sana salâvât-ı nasıl getirelim? diye sorduk. Buyurdu ki:

“Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed, kemâ salleyte alâ İbrâhîme (ve alâ âli İbrâhîme) inneke hamîdün mecîd.

Allahümme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed, kemâ bârekte alâ İbrâhîme (ve alâ âli İbrâhîme) inneke hamîdün mecîd”. (Buhârî-Müslim-Ebû Dâvûd-Nesâî-Tirmizî- İbni Mâce)

Salât-ı tefriciye ve salât-ı tüncîna gibi daha pek çok salâvât-i şerîfeler vardır. Ancak âlimlerin ittifakı (söz birliği) ile en faziletli salâvât-ı şerîfe bunlardır. Bu nedenle 15 defa “Allahümme salli alâ” ve 15 defa da “Allahümme bârik alâ” olmak üzere her gün beş vakit namazda tam 30 defa bu salâvât-ı şerîfeler okunmaktadır.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

Kim bana kabrimin yanında salâtü selâm eder “Essalâtü vesselâmü aleyke ya Resûlallah!” derse, onu kendim işitirim. Kim de uzaktan salâtü selâm ederse, o da bana ulaştırılır. (Beyhakî)

Peygamberimiz (s.a.v.) kabri şerifinde diri olduğu için ziyarete gelenleri görür, getirilen salâtü selâmlarını işitir ve “sana da salâtü selâm olsun” diye dua eder. Uzaklardan getirilen salâvât-ı şerifeleri de görevli melekler anında ona ulaştırır.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

Kabrimi sakın bayram (piknik ve eğlence) yerine çevirmeyiniz: bana salâvât-ı şerîfe getiriniz. Çünkü nerede olursanız olunuz, sizin salâtü selâmınız bana ulaşır. (Ebû Dâvûd)

Hac, umre ya da başka nedenlerle Medine'ye gidenler ve Peygamberimiz (s.a.v.) in kabri şerîfini ziyaret edenler, çok edepli, duyarlı olmalı ve bulundukları kutsal yerlere lâyık olmaya çalışmalıdır.

Peygamberimiz (s.a.v.) in huzurunda sağa sola bakınmadan edeple başını öne eğmeli, “Essalâtü vesselâmü aleyke ya Resûlallah!” diye selâm verirken kendisini gördüğünü, sesini işittiğini bilmeli ve sonra, ya Resûlallah!

Sana lâyık ümmet olamadım diye hüzünle oradan ayrılmalıdır.

***

Ahmet Tomor Hocaefendi


SALÂVÂT-I ŞERÎFE KONULU SOHBETİMİZ




39 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page