Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Allah’a en sevimli amel (farzların dışında), az da olsa devamlı olanıdır. (Buhârî - Müslim)
Çok akıllı, bilinçli, sinsi ve kindar düşmanımız olan şeytan, îmandan koparamadığı ve ibâdetlerine engel olamadığı kimseleri, evliya ve kerâmet sahibi olma hayâlleri ile altından kalkamayacakları derecede aşırı ibâdetler yapmaya teşvik eder. Şeytanın bu teşvikine (dürtülerine) aldanan ve Peygamberimizin sünnetinden kopanlar altından kalkamayacakları ibâdetlere yönelince,
Uykusuzluk, yorgunluk, halsizlik, bıkkınlık ve karamsarlık derken, sinir sistemleri bozulur ve bunalıma girerler. Sonuçta, aşırı derecede ibâdet yapayım da evliya olayım derken, Allah korusun farzları da terk eder, fasık ve günahkar olurlar.
Şeytanın tuzağına düşmemek için aşırı çıkışlardan kaçınalım ve Peygamberimizin tavsiyesine uyarak az da olsa farzların dışındaki nâfile ibâdetlerimizi düzenli bir şekilde yapmaya çalışalım ve gerekirse azar azar arttıralım.
Gerçekte çok geniş kapsamlı olan aşırılık konusuna farklı boyutlardan bakalım ve bazı örnekler verelim.
Yüce Allah buyuruyor:
Yürüyüşünde doğal ol (aşırılıktan kaçın) ve konuşurken sesini (ses tonunu) alçalt. Çünkü seslerin en çirkini eşeklerin sesi (anırması) dır. (Lokman - 19)
Dinimiz ihlâs ve samimiyet dini olduğu için İslâm’da her çeşit aşırılıklar ve yapay davranışlar yasaklanmış, yolda yürürken ve konuşurken bile aşırılıktan kaçınmamız emredilmiştir.
Yüce Allah, “Yürüyüşünde doğal ol” emri ile yolda böbürlenmeyi, aşırı hızlı yürümeyi ve “Konuşurken sesini alçalt” emri ile gereksiz yere yüksek sesle konuşmayı ve bağırıp çağırmayı yasaklıyor ve “Seslerin en çirkini eşeklerin sesi (anırması) dır” buyurarak, bağırıp çağırmayı eşeklerin anırmasına benzetme yaparak çirkin bir davranış olduğunu vurguluyor.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Söz ve davranışlarında haddi aşanlar helâk oldu. (Müslim - Ebû Dâvûd)
Her çeşit söz ve davranışlarımızda haddi aşmayalım ve orta yolu izleyelim. Çünkü Peygamberimiz (s.a.v.), haddi aşanların helâk olduğunu buyuruyor. Yüksek sesle konuşmak ve bağırıp çağırmak, ibâdet niyeti ile bile olsa Allah katında sevimsizdir.
Yüce Allah buyuruyor:
Rabbinize yalvararak ve gizlice dua edin. Çünkü O haddi aşanları sevmez. (A’raf - 55)
Dua ederken haddini aşıp yüksek sesle bağırıp çağıranları, fazla uzatanları, aynı kelimeleri tekrarlayanları ve yapay davranışlarda bulunanları Allah sevmez ve dualarını kabul etmez.
Allah’a yalvarmak ve dua etmek, mahkemeye ya da bir resmi kuruluşa dilekçe vermeye benzemez. Çünkü Allah dua edenin güzel sözcüklerine, düzgün cümlelerine ve yapmacık hareketlerine değil, kalbindeki ihlâsına bakar.
Diğer yandan dua edenin niyetini, amacını, isteklerini ve bunların kulu için hayır mı şer mi olduğunu kulundan daha iyi bilir ve bu nedenle,
Dilerse istediği şeyi aynen verir, dilerse kulu için daha hayırlı olanı verir, dilerse âhirete erteler ve mahşer yerinde sevab olarak verir.
Bu nedenle Allah’a karşı terbiyesizlik edip yüksek sesle bağırıp çağırmaya, güzel sözcükler seçmeye, düzgün cümleler kurmaya ve özel duahanlar tutmaya hiç gerek yoktur. Yeter ki kul ihlâslı, samimi olsun, yediği helâl olsun, istekleri haram olmasın ve Allah’a karşı saygılı olsun!...
Yüce Allah buyuruyor:
Onlar (gerçek kulları) ki, harcama yaptıkları zaman savurganlık yapmaz ve (gerekli hallerde) cimrilik yapmazlar. İkisi arasında denge kurarlar. (Furkan - 67)
Savurganlık ve cimrilik, ikisi de aşırılık olduğundan, Allah’ın gerçek kulları bu ikisinin arasında bir denge kurar, hem savurganlıktan hem de cimrilikten kaçınırlar.
Yüce Allah buyuruyor:
Size savaş açanlarla (size saldıranlarla), siz de Allah yolunda savaşın. Ancak (size saldırmayan yaşlı, hasta, kadın ve çocukları öldürerek) sakın aşırı gitmeyin. Çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez. (Bakara - 190)
Yüce Allah her çeşit bireysel aşırılıkları yasakladığı gibi, toplumsal aşırılıkları da yasaklıyor ve müslümanlara saldıran düşman kuvvetlerine karşı bile aşırı davranışlardan kaçınmamızı emrediyor.
İslâm savaş hukukuna göre, saldırıya katılmayan ve saldırı da katkısı olmayan yaşlılar, hastalar, kadınlar, çocuklar ve askerleri savaşa teşvik etmeyen din adamları yani siviller öldürülmez.
***
Ahmet Tomor
A'dan Z'ye İslami Bilgiler
Commentaires