2770759
top of page
Yazarın fotoğrafıAhmet Tomor Hocaefendi

BÖLÜNME (TEFRİKA)

Güncelleme tarihi: 21 Eyl 2021

Yüce Allah buyuruyor:

Hepiniz birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın, bölünüp parçalanmayın. (Âl-i İmran -103)

Bu âyet-i kerîmede, “Hepiniz Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın” emri ile yeryüzündeki bütün müslümanların birlik, beraberlik ve dayanışma içinde hareket etmeleri emrediliyor ve “bölünüp parçalanmayın” emri ile de müslümanlar arasında her çeşit bölücülük hareketleri yasaklanıyor.

İnsanlık tarihinin en büyük küresel sömürgecisi olan İngiltere, “böl, parçala ve yut” savaş stratejisi ile dünyanın farklı kıtalarında yaşayan pek çok ülkeyi egemenliği altına almış ve yüzyıllarca acımasızca sömürmüştür.

En uzun ömürlü süper güç olan Osmanlı Devleti’ni de aynı strateji ile küçücük devletçiklere ve aşiret şeyhliklerine bölüp parçalamış ve dilediği gibi sömürmüştür.

Bu nedenle Allah: “Ey müslümanlar! Hepiniz Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın, bölünüp parçalanmayın” diye bizi uyarıyor ve aksi halde İslâm düşmanlarının egemen olacağını bildiriyor.

Yüce Allah buyuruyor:

Allah’a ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin. Aksi halde içinize korku düşer ve (iktidar) gücünüz gider (İslâm düşmanları egemen olur). Bu nedenle sabırlı (aranızda hoşgörülü) olun. Kuşkusuz Allah sabredenlerle beraberdir. (Enfâl - 46)

Bu âyet-i kerîmede, Allah’ın ve Resûlünün emirlerine itaat etmemiz, birbirimizle çekişmememiz ve bölünüp parçalanmamamız emrediliyor. Bölünüp parçalandığımız takdirde, içimize korku düşeceği, iktidar gücümüzün gideceği ve sonuçta İslâm düşmanlarının egemen olacağı bildiriliyor.

Müslümanların ayrı ayrı câmilerde namaz kılmaları da bölücülük müdür?

Müslümanların binlerce câmide ayrı ayrı cemaatler halinde namaz kılmaları, sohbet dinlemeleri ve çevre sakinlerinin kendi aralarında bir araya gelip Kur’an okumaları, Kur’an öğrenmeleri ve dînî sohbetler yapmaları bölücülük değildir.

Bu tür topluluklar gerekli hallerde derhal bir araya gelip birleşebilir, birbirleriyle kaynaşıp bütünleşebilir ve daha büyük toplulukları meydana getirebilirler. Çünkü bu tür topluluklar, farklı kaplarda farklı şekiller alan suya benzerler. Farklı kaplardaki sular farklı görünse de büyük bir depoya boşaltıldıkları an, derhal birbirleriyle kaynaşıp bütünleşir ve deponun şeklini alıverirler.

İşte bu nedenle bu tür topluluklar kesinlikle bölücülük değil, aksine İslâm zenginliğinin göstergesi ve küresel İslâm birliğinin alt yapısını oluşturan mânevî damlacıklardır.

İslâm’da haram olan bölünme, buz gibi katılaşıp kalıplaşmış ve karşıt kutuplara ayrılıp bölünmüş gruplardır. Çünkü bu tür grupların bir araya gelebilmeleri ve aralarında kaynaşıp bütünleşmeleri çok güçtür. Bazı nedenlerle bir araya gelseler bile aralarında buz gibi soğuk yeller esebilir ve taş gibi katılaşmış buzların sürtüşmesinden kırıcı ve bölücü sesler çıkabilir.

Çünkü her grubun öncelikli amacı, kendi grubunun kalıplaşmış katı yapısını koruyup yaygınlaştırmak ve aşırı derecede abarttıkları liderlerini, şeyhlerini ve hocaefendilerini diğer gruplara da kabul ettirmeye çalışmaktır. Peki, sonuçta kim kaybediyor ve bedelini kim ödüyor?

Ne yazık ki İslâm kaybediyor, bedelini müslümanlar ödüyor ve sonuçta İslâm ülkelerinde, İslâm düşmanları egemen ve iktidar oluyor.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

Zandan sakının, çünkü (kötü) zan sözlerin en yalan olanıdır. Başkalarının (gizli) konuşmalarını dinlemeyin ve kusurlarını araştırmayın. Birbirinize karşı böbürlenip üstünlük taslamayın, birbirinizi kıskanmayın, (aranızda) kin tutmayın ve (birbirinize) sırtınızı çevirmeyin. Ey

Allah’ın kulları! Allah’ın size emrettiği gibi kardeş olun. (Müslim)

Sevgili Peygamberimiz İslâm birliğinin korunması için âdeta yalvarırcasına bizlere bazı tavsiyelerde bulunuyor ve sonra “Ey Allah’ın kulları! Allah’ın emrettiği gibi kardeş olun” buyuruyor.

Peki, Allah’ın emrettiği kardeşlik nedir?

Yüce Allah buyuruyor:

Mü’minler ancak kardeştir. O halde kardeşlerinizin arasını ıslâh edin (barışçı bir yaklaşımla düzeltin) ve Allah’tan korkun ki rahmete kavuşasınız. (Hucûrat - 10)

Allah’ın bize emrettiği şekilde kardeş olabilmemiz için ırk, renk, dil ve meşreb (grup) ayırımı yapmaksızın yeryüzündeki ve kabir (Berzah) âlemindeki bütün mü’minleri kapsayan din kardeşliğini grupsal kardeşlikle kısıtlamayalım ve grupsal kardeşliği din kardeşliği yerine koymayalım.

İslâm ve grupsal çalışmalar

Yüce Allah buyuruyor:

(Ya Muhammed!) De ki: Herkes kendi yapısına (yeteneğine) göre hareket eder. Kimin en doğru yolda olduğunu en iyi bilen Rabbindir.

(İsrâ - 84)

Madde âlemindeki denge-düzenin gereği canlı ve cansız bütün varlıkları farklı özelliklerle yaratan ve farklı yetenekler veren Allah, toplumsal dengenin gereği insanları da farklı özelliklerde yaratmış ve herkese farklı yetenekler vermiştir.

Bu açıdan baktığımızda, bir varlığın diğer varlıklara karşı üstünlük taslayıp böbürlenmesi ne de rece gülünç ve anlamsız ise bir grubun diğer gruplara karşı üstünlük taslayıp böbürlenmesi ve En doğru yolda biziz diye övünmesi, daha gülünç, daha anlamsızdır ve Allah katında suçtur.

Çünkü âyet-i kerîmede “Kimin en doğru yolda olduğunu en iyi bilen Rabbindir” buyuruluyor. Aynı cins atomlar birleşip elementleri ve aynı cins hücreler birleşip dokuları oluşturduğu gibi genelde aynı yapıya (psikolojik özelliğe) sahip olan insanlar da bir araya gelip grupları ve cemaatleri oluştururlar.

Atalarımız, “Tek el ses çıkarmaz” demişler. Müslümanların seslerini duyurabilmeleri, her açıdan dinsel özgürlüğe kavuşabilmeleri ve bazı işleri başarabilmeleri için örgütlenmeleri, dernekler kurmaları, gruplar ve cemaatler halinde çalışmaları bir zorunluluktur.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

Allah’ın yardımı cemaatin üzerinedir. (Kenzü’l-ummâl)

Ancak İslâm için çalışan her grup, Allah bize bu görevi verdi diye şükretmeli, ihlâsla ve samimiyetle Allah’ın dinine hizmet etmelidir. Ayrıca İslâm için çalışan diğer grupları da kesinlikle küçümseyip aşağılamamalı ve kendi grup arkadaşlarını, liderini, şeyhini ve hocaefendilerini sevdiği gibi diğer gruplardaki müslümanları ve liderlerini de sevmelidir.

Unutmayalım! Yüce Allah “Mü’minler ancak kardeştir ve kimin en doğru yolda olduğunu en iyi bilen Rabbindir” buyuruyor. Grup ayırımı yapmadan bütün müslümanları sevebilmemiz için;

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

Siz, îman etmedikçe cennete giremezsiniz ve siz birbirinizi sevmedikçe (gerçek anlamda) îman etmiş olamazsınız. Size bir şeyi bildireyim mi? Onu yaptığınız zaman birbirinizi seversiniz. Aranızda selâmı yaygınlaştırın. (Müslim - İbni Mâce - Tirmizî - Ebû Dâvûd)

Selâm, müslümanların gönlünü birbirine bağlayan mânevî sevgi bağıdır. Bu sevgi bağının güçlenmesi için birbirimize bol bol selâm verelim ve müsait zamanlarda musâfaha edip (el sıkışıp) ayaküstü sohbet de edelim.

Selâm sevginin, sevgi îmanın ve îman da cennetin anahtarıdır. İşte bu üç anahtara sahip olabilmek için radikal gruplaşmalardan kaçınalım ve din kardeşlerimiz arasında ayırım yapmayalım.

Özellikle grup liderleri ara sıra bir araya gelebilseler ve oturup biraz sohbet yapabilseler, grupsal tabular yıkılır, İslâm birliğinin önü açılır, Allah (c.c.) ve Peygamberimiz (s.a.v.) onlardan razı olur ve bundan kazanan sadece müslümanlar olur.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

Müslüman kardeşine tevâzu edeni (alçak gönüllü davrananı) Allah yüceltir ve müslüman kardeşine karşı üstünlük taslayanı da alçaltır. (Taberânî)

Niyetimiz gerçekten İslâm’a hizmet etmekse ve tek amacımız Allah’ın dinini gönüllerde egemen kılmaksa, amacımız doğrultusunda çalışan herkesi kucaklayalım, el ele ve omuz omuza birlikte çalışalım. Kesinlikle hiç kimseyi ve hiçbir grubu küçümsemeyelim ve şeytan gibi ben ya da biz onlar dan daha hayırlıyız (üstünüz) demeyelim.

Değerli kardeşlerim!

Allah için bir şey yapabilmişsek, insanlara bir şey verebilmişsek ve güzel dinimize hizmet edebilmişsek, Allah’a şükürler edelim ve bizi bu yolda sabit kılması için dua edelim.

Özellikle liderlerimizi, mürşitlerimizi ve hocaefendilerimizi aşırı derecede abartarak ve sürekli meddahlığını yaparak, diğer grupların karşıt tepkilerine ve dolayısıyla bölünmelere neden olmayalım ve din için çalışıyorum derken din yıkıcılarından olmayalım.

***

Ahmet Tomor Hocaefendi

A'dan Z'ye İslâmi Bilgiler


İSLÂMDA BÖLÜCÜLÜK HARAMDIR KONULU SOHBETİMİZ



179 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

BÖBÜRLENME

BOŞANMA

Comments


bottom of page