Yüce Allah buyuruyor:
(Ya Muhammed!) Dinlerini oyun ve eğlence edinen ve dünya hayâtı kendilerini aldatan kimseleri (bana) bırak. (En’am - 70)
Bir işi, bir kimseyi oyun ve eğlenceye almak, o işi ve o kimseyi hafife almak ve aşağılamak demektir. Geçici dünya hayâtına aldanıp ölümü unutan kimselerin dini, oyun ve eğlence haline dönüştürmeleri de kutsal dinimizi hafife almak ve aşağılamak anlamına geldiğinden,
Yüce Allah “Dinlerini oyun ve eğlence edinen ve dünya hayâtı kendilerini aldatan kimseleri (bana) bırak”, yani onların cezasını ben vereceğim buyuruyor.
İslâm, her çeşit oyun ve eğlenceyi yasaklamadığı için çocukların ve gençlerin vakit geçirmek, stres atmak ve fazla enerjilerini boşaltmak için kendi aralarında oynayıp eğlenmeleri günah değildir.
Ancak! Din ile oyunu, eğlenceyi birbirinden ayırmak ve aralarına kalın bir çizgi çekmek şarttır. Çünkü din ile eğlenceyi birbirine karıştırmak ve müzik aletleri eşliğinde ilâhiler söylemek, zemzem ile rakıyı birbirine karıştırmak gibi çirkin bir gaflettir ve haramdır.
Yüce Allah buyuruyor:
(Ya Muhammed!) De ki: Ben dinimi Allah’a hâs kılarak (ihlâs ve samimiyetle) yalnızca O’na kulluk ederim. Siz de (ey müşrikler) O’ndan başka dilediğinize kulluk edin. (Zümer - 14 - 15)
İslâm’ın temel ilkesi, her çeşit hurâfelerden, bid’atlardan (sonradan dine sokulan şeylerden) ve özellikle hıristiyanlık özentisi olanların dinimize sokmak istedikleri sazlı, cazlı ilâhilerden kaçınıp ihlâs ve samimiyetle yalnızca Yüce Allah’a kulluk etmektir.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Köpek ve çan (zil) bulunan bir topluluğa, melekler eşlik etmez. (Müslim - Ebû Dâvûd - Tirmizî)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Çan, şeytan çalgılarındandır. (Müslim - Ebû Dâvûd)
Bulundukları yerin bilinmesi için bazı hayvanların boynuna zil takmak zorunluluk olduğu halde, bizim aklımızın ermediği şeyleri bilen ve göremediğimiz şeyleri gören Peygamberimiz (s.a.v.), çana bile şeytan çalgısı demiş, bunlardan uzak durmamızı emretmiş ve bunların bulunduğu topluluklara rahmet meleklerinin gelemediğini haber vermiştir.
Lütfen Peygamberimizin bu uyarılarını dikkate alalım, gerçekleri saptırmayalım ve müzik ruhun değil nefsin gıdası ve şeytanın çalgısı olduğu gerçeğini göz ardı etmeyelim.
Müzik aletleri ile Allah’ın ve peygamberlerin adı geçen ilâhileri söylemek ve dinlemek, masum aşk şarkılarını söylemek ve dinlemekten daha sakıncalıdır. Çünkü müzik aletleri ile ilâhi söyleyenler ve dinleyenler, belki de farkında olmadan kutsal dinimizi oyun ve eğlenceye dönüştürmekte ve kiliselerdeki hıristiyan ayinleri gibi yozlaştırmaktadırlar.
Ne yazık ki geçici dünya hayâtına aldanan ve nefislerini tatmin etmenin dışında başka amaçları olmayan gâfiller Besmele, zikir, tekbir, kelime-i tevhid, salâvât-ı şerîfe ve telbiye gibi huzur ve ihlâsla yapılması gereken duaları bile,
Yarı çıplak dansözleri ve onların alkolik seyircilerini eğlendirmek için içkili gazinolarda çalınan müzik aletleri eşliğinde okuma cüretini gösteriyor ve İslâmî (!) radyolar da bunları yayınlıyor.
Yüce Allah buyuruyor:
Onların (müşriklerin) Kâbe’nin yanındaki duaları, ıslık çalmak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir. (Onlara denilecek:) İnkârcılığınızdan dolayı azabı tadın bakalım! (Enfâl - 35)
Müşrikler, Mekke’nin fethinden önce ıslık çalarak ve el çırparak Kâbe’yi tavaf ediyorlardı. lslık çalarak ve el çırparak Kâbe’yi tavaf etmek, dini oyun ve eğlenceye alma anlamına geldiği için cehennem melekleri onlara “inkârcılığınızdan dolayı azabı tadın bakalım!” diyecekler.
Müzik aletleri eşliğinde ilâhi söyleyenleri, bunları yayınlayanları ve ticaretini yapanları düşünmeye dâvet ediyorum ve son hak din olan İslâm’ı, oyun ve eğlenceye dönüştürüp yozlaştırmamalarını Allah rızası için rica ediyorum.
Yüce Allah buyuruyor:
Rabbini, içinden yalvararak, ürpererek ve bağırmaksızın hafif sesle sabah ve akşam zikir et, (sakın) gâfillerden olma! (A’râf - 205)
Rablerine kuşkusuz inananlar, sadece O’na yalvaranlar, gönülleri İlâhi aşkla yananlar, Allah’ın sonsuz kudretini tefekkür edip kalpleri ürperenler ve sabah-akşam (sürekli) seslerini kısarak “Allah, Allah” diye zikir edenler, Dünyada ruhsal huzura, mânevî feyizlere ve âhiret âleminde de o güzelim cennete ve ölümsüz hayâta kavuşacak ve orada sürekli mutlu yaşayacaklar.
Müzik aletleri eşliğinde ilâhiler söyleyip kutsal dinimizi oyun ve eğlenceye çevirenler, bunları dinleyenler, yayınlayanlar ve pazarlayanlar, eğer tevbesiz giderlerse mahşer yerinde çook pişman olacaklar ve tabii ki cezalarını çekecekler.
***
Ahmet Tomor Hocaefendi
Comments