Yüce Allah buyuruyor:
(Allah) size ancak meyte’yi (ölü hayvan leşini), kanı, domuz etini ve Allah’tan başkası adına kesileni haram kıldı. (Bakara - 173)
İslâmî kurala göre kesilmeyen ya da bunun dışında başka bir nedenle ölen hayvanların leşine meyte denir. Meyteler ve kesilen hayvanlardan akan kanlar dînî açıdan necis (pis) ve insan sağlığı açısından zararlı (mikrop yuvaları) olduğu için Allah tarafından yasaklanmış ve haram kılınmıştır.
Domuza gelince!
En necis (pis) ve en zararlı hayvan domuzdur. Çünkü kurt, tilki, ayı, aslan ve kaplan gibi hayvanların etleri haram olduğu halde, tabaklanınca derileri temiz olur ve üzerinde namaz bile kılınabilir. Domuz ise li’aynihi (aslı, tamamı) haram olduğu için tabaklansa da derileri yine necis olduğundan, satılamaz ve hiçbir yerde kullanılamaz
Kendi dışkısı dâhil, her çeşit pisliği, leşi, çürümüş kokuşmuş bitkileri, ekşimiş yemek artıklarını ve kurtlanmış etleri yiyen domuz, gerçekten çok pis ve iğrenç bir hayvandır.
Etinde pek çok hastalıklara neden olan zararlı bakterileri ve akciğerlerinde domuz gribi denilen tehlikeli virüsleri taşıyıp çevreye yayan ve salgın hastalıklara neden olan domuz, sağlık açısından da gerçekten zararlı ve tehlikeli bir hayvandır.
Domuz eti, koyun ve sığır etine oranla daha yağlıdır. Domuz yağı sindirimi ağır olduğundan kanda zerrecikler halinde birikir ve biriken yağlar, atar damarların sertleşmesine, yüksek tansiyona, do laşım sisteminin bozulmasına, kalp ve kroner damarlarının kireçlenip daralmasına neden olur. Ülkemizde son yıllarda bu tür hastalıklarda bir patlama olduğu ve çocuk yaştaki gençlerimizin kalp ameliyatı olduğu bir gerçektir. Halkımızın ezici bir çoğunluğu müslüman olan ülkemizde bu tür hastalıkların korkunç boyutlara ulaşması düşündürücüdür.
Çağımız, Kur’an çağıdır. Kur’an’da yasaklanan domuzun gerçekten zararlı olduğu bilimsel açı dan da kanıtlanınca, sağlığına düşkün hıristiyanlar özellikle domuz yağı tüketimini yavaş yavaş azaltmaya ve bunları Türkiye dâhil, dış ülkelere pazarlamaya başladılar.
Ülkemize giren domuz yağları ne oluyor?
Gıda üretimi yapan bazı kuruluşların ambalajların üzerine “ürünlerimizde domuz yağı kullanılmaz” uyarısını koymaları dikkat çekicidir. Çünkü bunun mefhûm’u-muhâlifi (karşıt anlamı), biz ürünlerimizde domuz yağı kullanmıyoruz ama bizim dışımızda kullananlar da var demektir.
Ne yazık ki inancı zayıf ve halkın sağlığına karşı duyarsız olan bazı gıda üreticileri, fazla kazanç hırsı ile piyasadaki diğer yağlara oranla daha ucuz olan domuz yağını kullanıyor ve domuz yağı kat kılı gıda maddelerini cicili bicili ambalajlara sarıp müslümanlara pazarlıyorlar.
Peki, bu konuda yetkililer ne yapıyor?
Ülkemizde domuz yağı ithali, satışı ve kullanımı yasak olmadığı için yetkililer ne yapabilir ki? Ancak! Yetkililer bir şey yapamasa da biz elimizden geleni yapmaya çalışalım. Kuşkulu gıdaları yemeyelim ve çocuklarımıza da yedirmeyelim. Domuz yağı içeren gıdalardan uzak durduğumuz sürece, hem mânevîyatımızı korumuş hem de âhiret azabından kurtulmuş oluruz.
***
Ahmet Tomor Hocafendi
GIDALARDA HELAL HARAM AYRIMI SOHBETİ
Comments