Yüce Allah buyuruyor:
(Ya Muhammed!) Sen, göğün apaçık bir duhân getirip insanları kuşatacağı günü gözetle. Bu (duhân) çok acıklı bir azaptır. (İşte o zaman insanlar) Rabbimiz! Bizden bu azabı kaldır. Çünkü biz, artık gerçekten inanıyoruz (diyecekler). (Duhân - 10 - 11 - 12)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
On (büyük) alâmet ortaya çıkmadan kıyâmet kopmaz; Duhân, deccal, dâbbe (çıkacak), güneş batıdan doğacak, biri doğuda biri batıda ve biri Arap Yarımadası’nda olmak üzere üç yer batacak, İsa (aleyhisselâm yeryüzüne) inecek, ye’cüc ve me’cüc çıkacak ve Aden’den bir ateş çıkıp insanları mahşer yerine sürecek. (Müslim)
Âyet-i kerîmede ve bu hadîs-i şerîfe kıyâmete yakın duhân denilen bir olayın ortaya çıkacağı, bütün insanları kuşatacağı ve bunun çok acıklı İlâhi bir azap olacağı bildiriliyor.
Kıyâmetin pek çok alâmetleri vardır. Bunlardan on tanesine büyük alâmet ve diğerlerine küçük alâmetler denir. İşte bu on büyük alâmetten biri de duhân olayıdır.
Duhân olayı da kıyâmetin diğer alâmetleri gibi gaybî (gizlilik) kapsamında olduğundan ve gerçek anlamı ancak vakti gelince açığa çıkacağından tefsir ve hadîs âlimleri bu olayı farklı şekillerde yorumlamışlar ve sonunda “en doğrusunu ancak Allah bilir” demişlerdir.
Hiç kuşkusuz her şeyin en doğrusunu ve en iyisini Allah bilir. Ancak Yüce Allah madde âlemini yaratırken, tam otomatik bir makinenin çarkları gibi her şeyi belirli bir sebepler kuralına bağlamış ve genelde bu sebepler kuralını başlatmayı (tuşa, düğmeyi basmayı) insanlara bırakmıştır.
Örneğin, Rûm Sûresi’nin 41. âyetinde “Kıyâmete yakın karada ve denizde fesad çıkacağı” yani doğal dengelerin bozulup çevre kirliliğinin başlayacağı bildiriliyor.
Kıyâmete yakın dinden kopan insanlar yaradılış amacının dışına çıkınca, en çirkin günahları açıkça işlemeye başlayınca ve günahlar yaygınlaşıp toplumsal isyana dönüşünce karadaki ve denizde ki fesadın düğmesine basılmış olacak ve doğal dengeler bozulup çevre kirliliği başlayacak.
1400 küsur yıl önce haber verilen bu olay, günümüzde tüm ayrıntılarıyla ortaya çıktı ve 21. yüzyılın insanı fesadın tuşuna basıp çevre kirliliğini başlattı.
Eğer çağın insanı geri adım atıp tevbe etse ve yaradılış amacına yani son hak din olan İslâm’a dönse, Yüce Allah bilim ve teknolojide insanları başka enerji kaynaklarına yönlendirir. İşte o zaman hem çevre kirliliği kalkar hem de petrol savaşı sona erer.
Aksi halde çevre kirliliği daha korkunç boyutlara ulaşır, doğal dengeler alt üst olur, dünyada yaşam koşulları ağırlaşır ve ardından duhân olayı başlar.
Duhân ne demektir?
Sözlükte, duman ve sis anlamına geldiği gibi gaz anlamına da gelir.
Çünkü Yüce Allah buyuruyor:
Sonra, (İlâhi irâde) göğe yöneldi. Gök (o zaman) duhan (gaz) halinde idi. (Fussilet - 11)
Duhân olayı ne zaman ortaya çıkacak?
Depremin ne zaman ve nerede olacağını önceden bilemeyen çağın insanı, kıyâmetin büyük alâmetlerinden olduğu için gaybî (gizlilik) kapsamında olan duhân olayının da nereden başlayacağını ve ne zaman ortaya çıkacağını bilemez.
Ancak yoğun yağmur bulutlarının bulunduğumuz bölgeye doğru hızla gelmesi, bölgemizde yakında şiddetli yağışların başlayacağının açık bir işareti olduğu gibi,
Dünyadaki doğal dengelerin hızla bozulması ve çevre kirliliğinin korkunç boyutlara ulaşması da, duhân olayının yakında ortaya çıkacağının bir işareti olabilir.
Bizler âcizâne olarak dinsel açıdan duhân olayına baktığımızda!
Dinsiz dengesiz yaşam daha korkunç boyutlara ulaşırsa, çıplaklık çağdaşlık diye algılanırsa, cinsel özgürlük adı altında zina suç olmaktan çıkarsa, başörtüsü zulmü devam ederse ve son İlâhi kitab olan Kur’an yaşanmaz ve uygulanmazsa,
Bir anda çevre kirliliği korkunç boyutlara ulaşır ve ısı tersliği ile duhân olayı başlayabilir.
lsı tersliği nedir?
Yüce Allah’ın kurmuş olduğu doğal denge gereği, toprağa yakın olan hava daha sıcak ve üst taraftaki hava daha soğuktur. Bu durumda yerdeki sıcak hava, çevre kirliliğine neden olan ve kimyasal maddeler içeren zehirli gazları sürekli yukarılara doğru taşır ve bunlar rüzgârın etkisiyle çeşitli yönlere dağıtılır.
lsı tersliğinde ise, toprağa yakın hava daha soğuk ve üst taraftaki hava daha sıcak olur. Bu durumda soğuk hava, çevre kirliliğine neden olan zehirli gazları yukarılara doğru taşıyamadığından, zehirli gazlar yoğun bir sis gibi her tarafı kaplar ve havada da bir bulut oluştururlar.
Örneğin, 1952 yılında Londra’da bu tür bir olay meydana geldi ve dört gün devam etti. Bu olayda görüş mesafesi sıfıra indi, trafik durdu, hayat felç oldu, hastaneler hastalarla doldu ve binlerce kişi öldü.
Duhân olayı ise kırk gün devam edecek, tüm dünyayı kapsayacak ve sonucu tabii ki çok daha korkunç boyutlarda olacak!.
İşte o zaman inanmayanlar da îmana gelecek ve “Rabbimiz! Bizden bu azabı kaldır. Çünkü biz artık gerçekten inanıyoruz” diyecekler.
***
Ahmet Tomor Hocafendi
DUHAN SURESİ TEFSİRİ SOHBETİ
Commentaires