2770759
top of page
Yazarın fotoğrafıAhmet Tomor Hocaefendi

HAC VE UMRE

Güncelleme tarihi: 20 Eyl 2021

Yüce Allah buyuruyor:

Kuşkusuz âlemlere bereket ve hidâyet olmak üzere insanlar (ın ibâdet etmeleri) için kurulan ilk ev Mekke’deki (Kâbe) dir. Orada (Kâbe’de) apaçık alâmetler ve İbrahim’in makamı vardır. Kim oraya girerse, güvende olur. Oraya (Kâbe’ye gitmeye) bir yol bulana Beyt-i haccetmesi Allah‘ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim (haccetmez) inkâr ederse, kuşkusuz Allah âlemlerden müstağnidir (hiçbir şeye ihtiyacı yoktur). (Âl-i İmrân - 96 - 97)

Âlemlere bereket ve rahmet kaynağı olan Mekke’deki Kâbe, insanların ibâdet etmeleri için yeryüzünde bina edilen ilk kutsal ma’beddir.

Kâbe ve çevresinde oranın kutsallığını kanıtlayan pek çok alâmetler ile Hz. İbrahim’in makamı vardır ve oraya sığınan güvende olur.

O kutsal mekânlara gitmeye yol bulanların (gücü yetenlerin), Kâbe’yi tavaf edip haccetmeleri Allah’ın insanlar üzerindeki hakkıdır. Kim de bedensel ve parasal açıdan gücü yettiği halde haccetmeyip, nankörlük ederse, kuşkusuz Allah’ın hiç kimsenin haccına ve ibâdetine ihtiyacı yoktur.

Üzerine hac farz olan müslümanların ömürlerinde bir defa hac yapmaları farz, diğerleri nâfiledir. Ayrıca gerekli şartlara sahip olan müslümanların ömürlerinde bir defa umre yapmaları da, Şâfî ve Hanbelî’de farz, Hanefî ve Mâlikî’de sünnet-i müekkeddir.

Farz olan hacca, Haccetü’l-İslâm ya da Hacc-ı ekber ve umreye de Hacc-ı asgar denir.

Hac, belirli ay ve günlerde yapıldığı için yılda ancak bir defa yapılır. Umre ise kurban bayramı arefesi ile kurban bayramının dört günü (yılda beş günün) dışında her zaman yapılabilir.


Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

Kim çirkin (cinsel) söz söylemeden ve günah işlemeden hac yaparsa, annesinden doğduğu gün gibi (günahından arınıp) yurduna döner. (Buhârî - Müslim - Tirmizî - Nesâî)


Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

Umre diğer umreye kadar aradaki günahlara keffârettir. Haccı mebrûrun (kabul olan haccın) karşılığı ise, ancak cennettir. (Buhârî - Müslim - Tirmizî - Nesâî - İbni Mâce)


Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

İslâm, beş temel üzerine bina edilmiştir. Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Resûlü olduğuna Şehâdet etmek, Namaz kılmak, Zekât vermek, Beyt-i (Kâbe’yi) haccetmek ve Ramazan orucunu tutmaktır. (Buhârî - Müslim - Tirmizî - Nesâî - İbni Mâce)


Hac kimlere farzdır?

Hac ibâdeti sadece belirli vakitte (Şevval ve Zilkâde ayı ile Zilhicce’nin ilk on gününde) ve belirli mekanda (Mekke ve Arafat’ta) yapıldığı için, diğer ibâdetlerden farklı özellikleri vardır. Bu nedenle haccın vucûbunun (farz olmasının) ve edâsının (yerine getirilmesinin) şartları vardır. İşte bu şartlara sahip olanların, ömürlerinde bir defa hac yapmaları farzdır.

Vucûbunun şartları:

1- Müslüman olmaktır. İslâm karşıtı sapık inanç sistemlerini benimseyen, savunan ve destekleyenlere hac farz değildir. Yapsalar da geçerli değildir.

2- Ergenlik çağına ermiş olmaktır. Küçük çocuklara farz değildir, yaparlarsa nâfile hac olur.

3- Akıllı olmaktır. Beyinsel özürlülere farz değildir.

4- Hür olmaktır. Kölelere ve düşman elinde esir olanlara farz değildir.

5- Haccın farz olduğunu bilmektir. İslâm ülkelerinden uzak bir yerde müslüman olan kimse, haccın farz olduğunu bilmezse ona hac farz olmaz yani haccetmeden ölürse sorumlu olmaz.

6- Hac vaktinin gelmiş olması. Hac ayları gelmeden önce eline para geçip zengin olan, ancak hac aylarına yetişmeden hemen o yıl ölen kimseye hac farz olmaz.

7- Hacca gidip dönünceye kadar kendi harcamalarını ve bakmakla yükümlü olduğu yakınlarının nafakalarını karşılayacak kadar, borcundan ve temel ihtiyaçlarından fazla malı olana hac farz olur.

Edâsının şartları:

1- Hacca gidip gelemeyecek kadar hasta, yaşlı ve bedensel özürlü olmamak.

2- Tutuklu, hükümlü ya da başka nedenlerle hacca gitmesine bir dış engel olmamak.

3- Hac yolunda can güvenliği ve yol emniyeti olmak. Münferit olaylar engel değildir.

4- Mekke’ye en az 90 km. uzaklıkta bulunan kadınların yanlarında eşleri ya da mahremleri olmadan hacca gitmeleri, Hanefî, Mâlikî ve Hanbelî mezhebine göre haramdır. Şâfî mezhebine göre ise, kadınlar sadece farz haccı için güvenilir kadınlarla birlikte gidebilirler.

Ancak aşırı izdihamdan dolayı bu günkü koşullarda yapılan haclarla, bin küsur yıl önce yapılan haclar arasında çok büyük farklılıklar olduğundan, kadınların yanlarında eşleri ya da bilinçli ve takvâ mahremleri olmadan hacca gitmeleri çok sakıncalıdır.

5- Kocası ölen ya da kocasından boşanan kadınlar iddet hâlinde olmamalıdır. Çünkü kocası ölen kadınların dört ay on gün ve kocasından boşanan kadınların, âdetten kesilenleri üç ay, âdet görenleri ise, üç âdet görünceye kadar bulundukları yerde iddetlerini beklemeleri zorunludur.


Haccı ertelemek günah mıdır?

İmâm-ı Ebû Yusuf’a göre, vucûbunun ve edasının şartlarına sahip olan kimsenin gelecek yıllara ertelemeden hemen hacca gitmesi farzdır. Geçerli bir engel olmadığı halde gelecek yıllara ertelemek günahtır. İmâm-ı Şâfî ile İmâm-ı Muhammed’e göre ise ertelemenin bir sakıncası yoktur.

Ancak ileride hastalık ya da yaşlılık gibi nedenlerle hacca gidemeyecek duruma gelirse, yerine birini vekil göndermesi ya da ölmeden önce kendi malından yerine vekîl göndermelerini vasiyet etmesi gerekir. Aksi halde hac görevini yapmadığı için günahkâr olur. Mahremi olmadığı için hacca gidemeyen kadınlar da aynı uygulamaya tabidir.


Hac yolculuğu!

Hacca gitmeye niyet eden kimse öncelikle borçlarını öder, üzerinde hakkı olanlarla helâllaşır ve cân-ı gönülden tevbe edip günahlarından arınmaya çalışır. Yola çıkacağı zaman iki rek’at sefer namazı kılar, dua eder, yakınları ile helâllaşır ve “Bismillâhi tevekkeltü alâllah lâ havle velâ kuvvete illâ billâh” diyerek sağ ayağı ile evinden çıkar.

Önce Mekke’ye gidecek olanlar havaalanında ya da Cidde’ye varmadan önce uçakta ihrama girerler. Önce Medine’ye gidecek olanlar ise, Medine’den Mekke’ye gidecekleri zaman Mîkat denilen yerde ihrama girerler.

İhrama girmeden önce tırnakları kesmek, kasık ve koltuk altı kıllarını temizlemek ve güzelce yıkanıp gusül abdesti almak sünnettir. Gusül abdesti alamayanlar, normal abdest alıp ihrama girer ve iki rek’at İhram namazı kılarlar.

Hacc-ı ifrad (sadece hac) yapmak isteyenler namazdan sonra, “Allahım! Ben hac yapmaya niyet ettim, bunu bana kolaylaştır ve bunu benden kabul eyle” diye niyet ederler.

Hacc-ı temettû (önce umre, sonra hac) yapmak isteyenler, “Allahım! Ben umre yapmaya niyet ettim, bunu bana kolaylaştır ve bunu benden kabul eyle” diye sadece umreye niyet ederler.

Hacc-ı kıran (umre ile haccı birlikte) yapmak isteyenler, “Allahım! Ben umre ve hac yapmaya niyet ettim, bunları bana kolaylaştır ve bunları benden kabul eyle” diye, umre ile hacca birlikte niyet ederler. Niyetten sonra “Lebbeyk! Allahümme lebbeyk!” diye telbiye getirilir ve ardından ihram yasakları başlar.


İhram yasakları nelerdir?

Erkekler, ihram denilen iki büyük havlunun dışında dikişli bir şey giyemez, başlarını örtemez, ayaklarına çorap ve üstü kapalı ayakkabı giyemezler. Kadınlar için özel bir kıyâfet yoktur. Dilediklerini giyer, yüzleri hariç başlarını örter ve ayaklarına çorap ve ayakkabı giyerler.

Eşler cinsel ilişkide bulunamaz, şehvetle birbirine dokunamaz ve cinsellik içeren sözleri konuşamazlar. Tırnak kesmek, tıraş olmak ve bedeninden kıl koparmak yasak olduğu için, saçlar taranmaz ve koku sürülmez. Gerekli hallerde banyo yapılır, duş alınır, ancak kokulu sabun ve şampuan türü şeyler kullanılmaz.

Farklı iklim şartları, yorgunluk ve uykusuzluk gibi nedenlerle sinir sistemleri bozulsa da, eşler ve arkadaşlar arasında bağırıp çağırmak ve kızarak tartışmak yasaktır.


Mekke’de ilk görev!

Hacc-ı ifrada niyet edenler Mekke’ye varınca Kudüm tavafını yapar, iki rek’at Tavaf namazı kılar ve Safa ile Merve arasında Hac sa’y’ini yapar. Sonra bayramın birinci günü tıraş oluncaya kadar ihramda kalır ve ihram yasaklarından korunurlar.

Hacc-ı temettû’ya niyet edenler Mekke’ye varınca Umre tavafını yaparlar. Tavaf namazını kılar ve Safa ile Merve arasında Umre sa’y’ini yaptıktan sonra tıraş olup ihramdan çıkarlar.

Hacc-ı kırana niyet edenler Mekke’ye varınca önce Umre tavafını yapıp iki rek’at Tavaf namazı kılar ve ardından Safa ile Merve arasında Umre sa’y’ini yaparlar. Sonra tekrar hac için Tavaf edip iki rek’at Tavaf namazı kılar ve Safa ile Merve arasında Hac sa’y’ini yaparlar. Hacc-ı kıran yapanlar bayramın birinci günü şeytanı taşladıktan sonra önce hac kurbanını keser ve ardından tıraş olup ihramdan çıkarlar.


Arafat’a çıkış!

Hacc-ı temettü yapanlar yani Mekke’ye gelince sadece umre yapıp ihramdan çıkanlar, Zilhicce ayının sekizinci terviye günü ya da daha önce Mekke’de hac için tekrar ihrama girerler.

Sünnete uygun hac yapmak için, arefeden bir gün önce yani terviye günü Mekke’de sabah namazı kılındıktan sonra bütün hacılar “Lebbeyk! Allahümme lebbeyk!” diye telbiye getirerek Mina’ya giderler. Arefe günü Mina’da sabah namazı kılındıktan sonra oradan ayrılır ve yine “Lebbeyk” diye telbiye getirerek Arafat’a giderler.

Arefe günü Arafat’ta bulunmak ve vakfe yapmak, haccın özü ve üç farzından biridir. Bu nedenle

Peygamberimiz (s.a.v.): Hac, Arafat’tırbuyurdu. (Tirmizî - Ebû Dâvûd)

Arafat; makam, mevki, zengin ve fakir ayrımı olmaksızın bembeyaz kefenlere bürünmüş, başı açık ve yalın ayak milyonlarca müslümanın yılda bir defa toplandığı kutsal alandır.

Arafat’taki en önemli görev Vakfe yani ayağa kalkıp cân-ı gönülden dua etmektir. Bu nedenle öğle ile ikindi namazı cem’i takdim ile birlikte kılınır ve herkes elini açıp Yüce Allah’a yalvarır.

“Allah, Allah” diye yananlar, İlâhi cezbeye kapılanlar, el açıp yalvaranlar, secdeye kapanıp ağlayanlar ve Rahmet Dağı’ndan fışkıran mânevî feyizlere dayanamayıp bayılanlar!.. O gün Arafat’ta gerçekten farklı bir gün olur ve gerçek mü’minler için en büyük anı olur.

Hacca gidenler Arafat’ın değerini iyi bilmeli ve o günün mânevî atmosferinden yararlanmak için vaktini boşa geçirmekten özenle kaçınmalıdırlar.


Arafat’tan Müzdelife’ye!

Arefe günü güneş battıktan sonra “Lebbeyk! Allahümme lebbeyk!” diye Arafat’tan Müzdelife’ye yürüyüş başlar. Arabalar, yayalar, kadınlar, erkekler, gençler, yaşlılar ve omuzlarda taşınan mini mini yavrular! Yani Hz. İbrahim’in dâveti ile o kutsal topraklara koşuşanlar!

Gecenin karanlığında “Lebbeyk! Lebbeyk!” diyen bu kutsal toplumun sesine dağlar, taşlar, melekler eşlik eder ve âlemlerin Rabbi olan Allah “Lebbeyk! Kulum” diye dualarını kabul eder.

Müzdelife’de akşam namazı ile yatsı namazı cem’i te’hir ile birlikte kılınır ve tan yeri ağarınca hemen sabah namazı kılınır ve ardından vakfe’ye durulur. Genelde taşlar Müzdelife’de toplanır ve güneş doğmadan Mina’ya doğru yola çıkılır.


Mina’da şeytan taşlama!

Bayramın birinci günü sadece Cemretü’l-akabe denilen yerde (büyük) şeytana yedi taş atılır ve hacc-ı ifrad yapanlara kurban vâcib olmadığı için, onlar tıraş olup ihramdan çıkarlar.

Hacc-ı temettû ve Hacc-ı kıran yapanlara kurban vâcib olduğu için, onlar şeytanı taşladıktan sonra önce kurbanı keser ve ardından tıraş olup ihramdan çıkarlar. Yani cinsel ilişki dışındaki tüm ihram yasakları kalkar. Cinsel ilişki yasağı ise, ancak tavaf-ı ziyaretten sonra kalkar.

Mina’da tıraş olup ihramdan çıkanlar, bayramın birinci, ikinci ya da üçüncü günü haccın son farzı olan Tavaf-ı ziyareti yapmak için Mekke’ye giderler. Bu tavaf haccın son farzı olduğundan, bu tavafla birlikte cinsel ilişki yasağı da kalkar.

Tavaf-ı ziyaretin bayramın birinci, ikinci ya da üçüncü günü yapılması vâcib olduğunda, bu üç gün içinde yapmayanların vâcibi terk ettikleri için ceza kurbanı kesmeleri gerekir. Âdet halinde olan kadınlar, temizlenince tavaf ederler ve ceza kurbanı kesmezler.


Mekke’ye veda!

Hacılar Mekke’den ayrılacakları zaman son kez Kâbe’yi tavaf ederler ki, buna Veda tavafı denir. Veda, hüzün anlamında olduğundan bu tavaf gerçekten hüzünlü olur ve duygusal anlar yaşanır.

Veda tavafı yapılıp iki rek’at namaz kılındıktan sonra hüzün dolu gözlerle doyasıya Kâbe’ye bakılır ve gerçek hacılar annesinden yeniden doğmuş gibi tüm günahlarından arınarak oradan ayrılır.

***

Ahmet Tomor Hocafendi


HAC KONULU SOHBETİMİZ



UMRE NE ZAMAN VE NASIL YAPILIR KONULU SOHBETİMİZ



98 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

HURMA

Comments


bottom of page