Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Halanız olan hurmaya ikram ediniz. Çünkü o (hurma) babanız Âdem’den arta kalan çamurdan yaratıldı. Ağaçlardan hiçbir ağaç Allah katında İmrân kızı Meryem’in altında (İsa’yı) doğurduğu ağaçtan daha değerli değildir. (Ebû Yâlâ - Ramüz’el-Ehâdis)
Halamız olan hurma, babamız Hz. Âdem’in arta kalan çamurundan yani aynı elementlerden yaratıldığı için, insanın tabiatına (genetik yapısına) en yakın ve en uyumlu meyvedir. Hurmanın meyvesi gibi ağacı da değerli olduğundan, Yüce Allah’ın yönlendirmesi ile Hz. Meryem, oğlu Hz. İsa’yı hurma ağacının altında doğurdu. Olay şöyle oldu.
Yüce Allah buyuruyor:
Doğum sancısı onu (Meryem’i) bir hurma ağacına (yaslanmaya) zorladı. “Ah! Keşke bundan önce ölseydim de, unutulup gitseydim” dedi.
Alt tarafından (İsa ya da melek) ona şöyle seslendi: “Hüzünlenme! Rabbin alt yanında bir su arkı meydana getirdi.”
“Hurma ağacının (kurumuş) dalını kendine doğru silkele de, üzerine (önüne) taze olgun hurmalar dökülsün.” (Meryem - 23 - 24 - 25)
Bakire bir kız olduğu halde Hz. İsa’ya mûcizevî bir şekilde hamile kalan Hz. Meryem, doğum sancısı başlayınca korkudan paniğe kapıldı ve şehrin dışına çıktı. Doğum sancısı artınca kurumuş bir hurma ağacına yaslanıp sarıldı. Babasız çocuk doğuracağı için toplumun kendisini gayr-i meşru cinsel ilişki ile suçlamalarından korktuğundan “Ah! Keşke bundan önce ölseydim de, unutulup gitseydim” dedi.
Yüce Allah yıkanıp temizlenmesi ve kana kana içip içinin serinlemesi için alt tarafında küçük bir su arkı (derecik) yarattı ve “Hurma ağacının (kurumuş) dalını kendine doğru silkele de üzerine (önüne) taze olgun hurmalar dökülsün” buyurdu.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Kadınlarınıza nifâs halindeyken hurma yedirin. Çünkü nifas halinde hurma yiyenlerin çocukları halîm (yumuşak huylu) olur. Meryem de İsa’yı doğurunca hurma yedi. Eğer onun için (hurmadan) daha yararlı bir şey olsaydı, Allah Meryem’e onu ikram ederdi. (Râmûz’el- Ehâdis) Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Kim hurmayı severse, Allah da onu sever. (Taberânî)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Hurmayı (sabahları) aç karnına yiyin. Çünkü o kurtları (mikropları) öldürür. (Deylemî)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
En hayırlı (yararlı) hurmanız “Berni” (hurması) dır. Çünkü o bütün hastalıkları giderir ve onda hastalık yapıcı bir şey (zararlı mikrop) yoktur. (Hâkim - Beyhakî - Taberânî)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
“Acve” (hurması) cennet meyvelerindendir. (Ebû Nuaym)
Abdullah İbni Abbas radıyallahü anhüma diyor ki:
Peygamberimiz (s.a.v.) en çok berni hurmasını severdi. (Ebû Nuaym)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Kim her sabah yedi tane “acve” hurması yerse, o gün ona zehir ve büyü zarar vermez. (Buhârî)
Berni, uzun ve koyu sarı renkli, acve ise yuvarlak ve siyah renklidir. Acve ve berni hurmaları daha yararlı olmakla birlikte, Medine-i Münevvere’de yetişen hurmaların hepsi şifâ kaynağıdır.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Kim aç karnına yedi tane Medine hurmasından yerse, o gün o kimseye zehir ve büyü (gibi şeyler) zarar vermez. Eğer akşam yerse, sabaha kadar zehir ve büyü bir zarar vermez. (Ahmed İbni Hanbel)
Meyve şekeri, B grubu vitaminleri ve demir açısından zengin olan hurma, enerji ve şifâ kaynağıdır. Karaciğeri güçlendirir, sarılığı, kabızlığı önler, anemiye (kansızlığa) iyi gelir, prostat büyümesini kontrol altında tutar ve bedene zindelik verir. Ayrıca rahim kaslarını temizleyip adaleyi kuvvetlendirdiği ve esneklik sağlayıp doğumu kolaylaştırdığı için hamile kadınların bol hurma tüketmeleri çok yararlıdır.
***
Ahmet Tomor Hocafendi
HURMA VE HURMANIN ÖZELLİKLERİ KONULU SOHBETİMİZ
Comments