Kocası ölen ya da kocasından boşanan kadının, başka bir erkekle yeniden evlenebilmesi için beklemesi gereken sürece iddet ve iddet bekleyenin süslenmeyi terk etmesine de ihdad denir.
Yüce Allah buyuruyor:
Ey Peygamber! (Gerekli hallerde) kadınları boşayacağınız zaman, iddetlerini gözeterek (âdetlerinden temizlendikten ve cinsel ilişkiden önce) boşayın ve iddeti de sayın. Rabbiniz Allah’tan korkun (emrine itaat edin). Apaçık bir hayâsızlık (zina) yapmaları dışında (iddet beklerken) onları evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. (Talak - 1)
Boşanma Allah katında en sevimsiz bir helâl olmakla birlikte tamamen yasaklanmamış, ancak bazı kısıtlamalar getirilmiştir. Şöyle ki: Kadınları âdet halinde iken boşamak günahtır. Bu nedenle eşini boşamak isteyen kimse, eşinin âdet halinden temizlenmesini bekler ve onunla cinsel ilişkide bulunmadan önce boşayabilir ve kadın iddetini kocasının evinde bekler.
Boşanan kadının iddetini kocasının evinde beklemesi ve iddet beklerken yeme, içme gibi her çeşit ihtiyacının erkek tarafından karşılanması Allah’ın emridir. İslâm hukukuna göre erkek boşadığı eşini dışarı atamaz, kadın da zorunlu kalmadıkça iddeti tamamlanmadan evden çıkıp gidemez.
Eşi ölen kadınların iddeti!
Yüce Allah buyuruyor:
(Ey erkekler!) Sizden ölenlerin geride bıraktıkları eşleri, kendi başlarına (evlenmeden) dört ay on gün (iddet) beklerler. İddetleri sona erince, kendi haklarında yaptıkları (evlenme ve süslenme gibi) meşru işlerde size (ölenin yakınlarına) bir günah yoktur. Allah yapmakta olduğunuz her şeyi bilir. (Bakara - 234)
Eşi ölen kadın, kocasının evinde göz alıcı süslü elbiseler giymeden, bilezik, kolye, küpe ve yüzük gibi zînet eşyalarını takınmadan ve güzel kokular sürünmeden dört ay on gün iddetini bekler. İddeti tamamlanmadan başkasıyla evlenemez ve evlenme konusunda hiç kimseyle gizli ya da açık bir şekilde anlaşamaz. Ölüm iddetinde kadının nafakası kendine ait olduğundan, alışveriş için gündüzleri evden çıkabilir.
Âdet gören kadınların iddeti!
Yüce Allah buyuruyor:
Boşanmış kadınlar kendi başlarına üç âdet (ya da üç temizlik) hali beklerler. (Bakara - 228)
Âyet-i kerîmedeki “kurû” kelimesi hem âdet hem de âdetten temizlenme anlamına geldiğinden, Hanefî ve Hanbelî’de üçüncü âdetin sonunda, Şâfî ve Mâlikî’de üçüncü temizlenmenin sonunda kadının iddeti tamamlanır.
Talâk-ı ric’î ile yani bir şarta bağlı olmaksızın açıkça “seni boşadım” gibi sözlerle boşanan kadın, kocasının evinde iddetini beklerken, süslenip güzel elbiseler giyebilir, güzel kokular sürebilir ve zînet eşyalarını takınabilir. Çünkü iddet içinde kocasının her an ona geri dönme hakkı vardır.
Talak-ı bâin (kesin talak) ile boşanan kadın ise, ölüm iddeti gibi süslü elbiseler giyemez, zînet eşyalarını takınamaz ve güzel kokular sürünemez. Ayrıca iddet beklerken nafakası boşanan eşine ait olduğundan, gece de gündüz de evden çıkamaz. Eğer zorlama olmadan kendi isteği ile kocasının evinden çıkıp giderse, nafaka hakkını kaybeder.
Âdetten kesilen ya da âdet görmeyen kadınların iddeti!
Yüce Allah buyuruyor:
Âdet görmekten ümidini kesen (menopoz olan) kadınlarla, âdet görmeyen kadınlar hakkında kuşkuya düşerseniz, onların iddeti üç aydır. (Talak - 4)
Âdetten kesilen (menopoz olan) kadınlarla, âdet görmeyen kadınların iddeti, dînî kurallara göre boşandıkları günden itibaren üç kamerî ay ya da 90 gündür.
Hamile kadınların iddeti!
Yüce Allah buyuruyor:
Hamilelerin iddeti de, yüklerini bırakıncaya (doğuruncaya) kadardır. Kim Allah’tan korkar (emirlerini uygular) sa, (Allah) ona kolaylık verir. (Talak - 4)
Hamile iken boşanan kadının iddeti, doğum yapıncaya kadardır. Çocuğunu doğurduğu an iddeti biter ve evlenme yasağı da kalkar.
Cinsel ilişkiden önce boşanan kadınların iddeti!
Yüce Allah buyuruyor:
Ey îman edenler! Nikâhladığınız mü’min kadınlarla cinsel ilişkide bulunmadan onları boşarsanız, sizin için onların üzerinde sayıp bekleyeceğiniz bir iddet hakkı yoktur. (Ahzab - 49)
Bir kimse dînî nikâh yaptığı bir kadını (kızı) aralarında cinsel ilişki olmadan ya da kapalı bir yer de yalnızca başbaşa kalmadan önce boşarsa, kadın nikâh akdinde belirlenen mehrin yarısını alır ve hiç iddet beklemeden başkasıyla evlenebilir.
***
Ahmet Tomor Hocaefendi
BOŞANMA VE TALAK BAHSİ KONULU SOHBETİMİZ
Comments