Kelime-i şehâdet nedir?
“Eşhedü” (ben şehâdet ederim) ile başladığı için “Eşhedü en lâ ilâhe illâllah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resûlühü” ye Kelime-i şehâdet denir.
Anlamı: Madde ve madde ötesi bütün âlemlerin Rabbi olan Allah birdir. Eşi, ortağı, dengi, yardımcısı ve benzeri yoktur. Canlı ve cansız bütün varlıkları yaratan, dilediği gibi yöneten, yönlendiren ve evrende kesin bir denge-düzen kuran O’dur. Bütün varlıklar O’nun emri, denetimi ve kesin kontrolü altındadır. O’nun izni olmadan tek bir varlık hareket edemez ve yörüngesini değiştiremez.
Dünyayı, ayı, güneşi, yıldızları ve galaksileri yaratan, yörüngelerine oturtan ve çekim kanununa boyun eğdiren O’dur.
Evrendeki denge, düzen, kesin disiplin ve varlıklar arası uyum, Yüce Allah’ın varlığının ve birliğinin kesin kanıtıdır. Canlı ve cansız bütün varlıklar O’nu hamd ile tesbih eder ve O’ndan başka ilâh olmadığına şehâdet eder. Evet Allah birdir, O’ndan başka ilâh yoktur ve Hz. Muhammed O’nun kulu ve son Peygamberidir.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
İslâm beş temel üzerine kurulmuştur; Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Resûlü olduğuna şehâdet etmek (Kelime-i şehâdet getirmek), namaz kılmak, zekât vermek, Kâbe’yi haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak. (Buhârî - Müslim - Tirmizî - Nesâî - Ahmed İbni Hanbel)
İslâm’ın beş temel ilkesinin birincisi, anlamını bilerek ve kalben inanarak dil ile sözlü olarak Kelime-i şehâdet getirmek yani “Eşhedü en lâ ilâhe illâllah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resûlühü” demektir.
Kelime-i şehâdet îmanın özü ve İslâm’ın tek giriş kapısıdır. İslâm, son hak din olduğundan bu kapı, ırkı, rengi, dili ve inancı ne olursa olsun bütün insanlara açıktır ve kıyâmete kadar açık kalacaktır.
İslâm’ın dışında kalanlar, sapık ideoloji bataklıklarında çırpınanlar ve saygı duruşu adı altında putlaştırılan heykellerin önünde tapınanlar,
Azrâil tatlı canlarını almadan önce “Kelime-i şehâdet” kapısından İslâm’a giriş yaparlarsa, derhal müslüman olur, günahlarından arınır ve o güzelim cennete aday olurlar.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Allahü Teâlâ buyurdu ki: “Lâ ilâhe illâllah (Muhammedün Resûlullah) benim kale’mdir. Kim benim kale’me girerse, azabımdan emin olur. (Hâkim - Ebû Nuaym)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
“Allah’tan başka ilâh yoktur ve Muhammed Allah’ın Resûlüdür” diye şehâdet eden (Kelime-i şehâdet getiren) kimseye, Allah cehennemi haram kılar. (Müslim - Tirmizî - Ahmed İbni Hanbel)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
“Allah’tan başka ilâh yoktur ve Muhammed Allah’ın Resûlüdür” diye şehâdet eden (Kelime-i şehâdet getiren) kimse, cennete girer. (Bezzar)
Anlamını bilerek ve kalben inanarak dili ile Kelime-i şehâdet getirenler, kul hakkı ya da başka günahlardan dolayı cehenneme girseler bile, kâfirlerle birlikte aynı yerde yanmaz ve sürekli orada kalmazlar. Günahlarından arınınca yani cennetteki yaşam koşullarına uyum sağlayacak yapıya kavuşunca cehennemden çıkar ve cennetteki mü’min kardeşlerine kavuşurlar.
Anlamını bilerek ve kalben inanarak Kelime-i şehâdet getirenler, namaz, oruç gibi İslâm'ın diğer şartlarını da yerine getirseler ve her çeşit günahlardan kaçınsalar,
Cehennemde bir an yanmadan doğruca cennete gider ve orada ebedî mutlu olurlar!..
***
Ahmet Tomor Hocaefendi
KELİME-İ ŞEHADET VE KELİME-İ TAYYİBE KONULU SOHBETİMİZ
Comments