2770759
top of page
Yazarın fotoğrafıAhmet Tomor Hocaefendi

KELİME-İ TAYYİBE

Güncelleme tarihi: 20 Eyl 2021

Yüce Allah buyuruyor:

(Ya Muhammed!) Görmedin mi, Allah Kelime-i tayyibe (güzel kelime) yi kökü (yerde) sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaca nasıl benzetme yaptı?

O (güzel ağaç), Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir. Düşünüp öğüt alsınlar diye Allah insanlara örnekler veriyor. (İbrahim - 24 - 25)

İnsanlar düşünüp öğüt alsınlar diye madde ile mânevîyat arasında benzetmeler yapan Allah, bu âyet-i kerîmede de kelime-i tayyibeyi kökü yerde sabit ve dalları göğe (yukarı) doğru uzanan güzel bir ağaca benzetme yapıyor ve güzel ağacın her zaman meyve verdiğini bildiriyor.

Kelime-i tayyibe, şirkten arınmış güzel bir söz demektir. Tevhid (Allah bir) inancının simgesi olan “Lâ ilâhe illâllah” a Kelime-i tayyibe ve Kelime-i tevhid denir.


Kelime-i tayyibe ile güzel ağaç arasındaki benzerlikler

Güzel ağacın kökü yerde sabit olduğundan, aşırı sel sularına ve şiddetli fırtınalara karşı boyun eğmeden yerinde dimdik durduğu ve göğe (yukarı) doğru uzanan dallarında Rabbinin izniyle her zaman güzel ve tatlı meyveler verdiği gibi,

Tasavvuf dilinde Mârifetullâh ağacı denilen Kelime-i tayyibenin (Kelime-i tevhidin) kökü yani “Lâ ilâhe illâllah” inancı kalplerinde sabit olan müminlerde, din karşıtı sapık ideolojilere ve baskıcı rejimlere karşı boyun eğmeden inançları doğrultusunda yerlerinde dimdik durur ve Rablerinin izni ile her zaman zikir, şükür ve amel-i sâlih gibi güzel ve tatlı mânevî meyveler verirler.

Yüce Allah buyuruyor:

Kim izzet (saygınlık) istiyorsa, izzetin hepsi Allah’ındır. O’na (Allah’a) ancak Kelime-i tayyibe yükselir. Onları da O’na ancak amel-i sâlih yükseltir. (Fâtır - 10)

Kim dünya’da ve âhirette izzet, şeref ve saygınlık isterse, Allah’tan istesin. Çünkü izzet ve saygınlığın hepsi Allah’a aittir. Allah katına ancak şirkten arınmış ihlâslı tertemiz söz olan Kelime-i tayyibe yükselir ve amel-i sâlih denilen güzel ibâdetlerde onları Allah’a ulaştırır.

Peygamberimiz ( s.a.v) buyuruyor:

Kim ihlâs ile Lâ ilâhe illâllah derse cennete girer”. “Ya Resülallah! Onun ihlâsı nedir?” denildi. “Allah’ın haram kıldığı her şeyden sizi engellemesidir.” buyurdu. (Bezzar)

Tevhide dayanan Allah’a îmanın özü “Lâ ilâhe illâllah” ve Lâ ilâhe illâllah’ın özü de ihlâstır. Kim cân-ı gönlünden ihlâs ile Lâ ilâhe illâllah der yani gerçekten inanırsa, îmanı ve ihlâsı o kimseyi kesinlikle günahlardan korur. Çünkü inancı günah işlemesine engel olur.

Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor:

Kim Allah’ın rızasını talep ederek (ihlâs ile) “Lâ ilâhe illâllah” derse, Allah ona cehennemi haram kılar. (Buhârî - Müslim - Nesâî - İbni Mâce)

Peygamberimiz ( s.a.v.) buyuruyor,

En faziletli zikir “Lâ ilâhe illâllah” ve en faziletli dua “Elhamdülillâh” dır. (Tirmizî - İbni Mâce -Nesâî - Hâkim - İbni Hibban)

En faziletli zikir, tevhid (Allah bir) inancının simgesi olan “Lâ ilâhe illâllah” dır. Çünkü anlamını bilerek ve kalben inanarak “Lâ ilâhe illâllah” diye zikir eden kimsenin günahları silinir, kalbi nurlanır, îmanı güçlenir ve gönlü Allah’a yönelir.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

Îmanlarınızı “Lâ ilâhe illâllah” (zikri) ile yenileyin. (Hâkim - Ahmed İbni Hanbel)

Bedensel hayâtımız solunum ve dolaşım sistemlerimizin sürekli ve düzenli çalışmasına bağlı olduğu gibi, mânevî hayâtımız da dilimizin ve kalbimizin sürekli ve düzenli (bilinçli) bir şekilde “Lâ ilâhe illâllah” diye Allah’ı zikretmemize bağlıdır.

Madde âlemindeki doğal dengeler, elektronlardan yıldızlara ve kan dolaşımından akarsulara kadar her şeyin sürekli hareket etmesine bağlı olduğu gibi,

Mânevî dengeler de insanların sürekli Allah’ı zikir edip îmanlarını yenilemelerine ve ibâdetlerini düzenli bir şekilde yapmalarına bağlı olduğundan, Peygamberimiz (s.a.v), “Lâ ilâhe illâllah (zikri) ile îmanlarınızı yenileyin” buyuruyor.


Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

Kimin (dünyadaki) son sözü “Lâ ilâhe illâllah” olursa, cennete girer. (Ebû Dâvûd - Hâkim)

Dünyadaki son sözü “Lâ ilâhe illâllah” olan yani “Lâ ilâhe illâllah” dedikten sonra başka bir şey konuşmadan ölen kimse, kul hakkı ya da başka günahlarından dolayı cehenneme girse bile orada sürekli kalmaz, günahlarından arındığı an oradan çıkar ve o güzelim cennete kavuşur.

İşte son nefeste “Lâ ilâhe illâllah “ diyebilmek ve âhiret âlemine îman ile gidebilmek için her zaman ve her yerde sürekli “Lâ ilâhe illâllah” diyelim ve bunu kalbimize yerleştirelim.

***

Ahmet Tomor Hocaefendi


KELİME-İ TAYYİBE KONULU SOHBETİMİZ



107 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

KURBAN

Comments


bottom of page