Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Mehdi, benim neslimden ve (kızım) Fâtıma'nın evlâtlarındandır. (Ebû Dâvûd-İbni Mâce-Hâkim-Taberânî)
Her dönemde yalancı peygamberler ve yalancı evliyalar ortaya çıktığı gibi kuşkusuz yalancı mehdiler de ortaya çıkacağından, Peygamberimiz (s.a.v.) bizi uyarıyor ve gerçek Mehdi'nin, ancak kendi temiz neslinden ve kızı Hz. Fâtıma'nın evlâtlarından (torunlarından) olacağını haber veriyor. Bu hadîs-i şerîfe göre, soyu Peygamberimiz (s.a.v.) in temiz nesline dayanmayan ve kızı Hz. Fâtıma'nın evlâtlarından (torunlarından) olmayan kimse gerçek mehdi değildir.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Mehdi'nin adı, benim adım (gibi Muhammed) ve babasının adı babamın adı (gibi Abdullah) olacak. (İbni Asâkir)
Peygamberimiz (s.a.v.) önceki hadîs-i şerif'de gerçek Mehdi'nin soyunu, bu hadîs-i şerifde de gerçek Mehdi'nin kimliğini açıklıyor ve “Mehdi'nin adı, benim adım (gibi Muhammed) ve babasının adı babamın adı (gibi Abdullah) olacak buyuruyor.
Mehdîlik makâmı
Son peygamber Hz. Muhammed'in vefatı ile peygamberlik dönemi kapandığından, Hz. Mehdi peygamber değil veli (evliya) olacak. Ancak mâkamı kutuplardan, müceddid evliyalardan üstün ve ilimde de müctehidîn-i mutlak derecesinde olacağından, sadece onun ictihadı geçerli olacak.
Peygamberlerin nebî, resûl, ulü'l-azm ve hâtemü'l-enbiya gibi farklı mâkamları vardır. Ancak hâtemü'l-enbiya mâkamı tektir ve onun sahibi sadece Peygamberimiz (s.a.v.) dir.
Evliyaların da ricâlullah, ricâü'l-gayb, üç yüzler, kırklar, yediler, kutuplar, müceddidler ve mehdilik gibi farklı mâkamları vardır. Bunlardan mehdilik mâkamı da tektir ve onun sahibi sadece Peygamberimiz (s.a.v.) in neslinden gelecek olan gerçek Mehdi, Abdullah oğlu Muhammed'dir.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
(Kıyâmete yakın) yeryüzü zulüm ve fitnelerle dolduğu zaman, Allah benim neslimden adı benim adım (Muhammed) ve babasının adı, babamın adı (Abdullah) olan birini çıkaracak ve yeryüzü daha önce zulüm ve fitnelerle dolduğu gibi o da adâlet ve huzurla dolduracak. İşte o zaman gökyüzünden yağmurlar, yeryüzünden bereketler fışkıracak, çok bolluk, bereket olacak ve (Mehdi) aranızda yedi, sekiz ya da en fazla dokuz yıl kalacak. (Taberânî)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Benim ehl-i beytimden (neslimden) yüzü nurlu ve burnu yumru biri yeryüzüne hâkim olmadıkça kıyâmet kopmaz. Ondan önce yeryüzü zulümle dolduğu gibi o da adâletle doldurur ve yedi sene hüküm sürer. (Müslim-Ahmed İbni Hanbel-Ebû Ya'lâ)
Kıyâmete yakın yeryüzü zulüm ve fitnelerle dolduğu, terör olayları arttığı ve din düşmanlarının egemen olduğu bir zamanda, Allah (c.c.) Peygamberimiz (s.a.v.) in neslinden, kızı Hz. Fâtımâ'nın evlâtlarından ve Hz. Hüseyin'in torunlarından, adı Muhammed ve babasının adı Abdullah olan büyük bir veliye mehdilik görevini verecek ve onu yeryüzüne hâkim (egemen) kılacak.
En kuvvetli görüşe göre Hz. Mehdi Mekke'de ortaya çıkınca bütün evliyalar ona tâbi olacak ve Eshâb-ı Kehf de uykudan uyanıp mağaradan çıkacak ve ona yardımcı olacak. Yüce Allah'ın takdir ettiği vakit gelince ve Hz. Mehdi ortaya çıkınca, âdeta Asr-ı saadetteki gibi mânevî bir atmosfer oluşacak ve yeryüzündeki bütün müslümanlar tek devlet olacak. Müslümanlar Hz. Mehdi'nin etrafında birleşip tek devlet ve tek yumruk olunca, siyonizm belâsı ortadan kalkacak ve yeryüzüne gerçek adâlet, huzur ve mutluluk gelecek. Hz. Mehdi kesinlikle sadece bir cemaatin ya da bir grubun değil, bütün İslâm âleminin lideri ve yeryüzünün egemeni olacak.
***
Ahmet Tomor Hocaefendi
KIYAMET VE DÜNYANIN SONU KONULU SOHBETİMİZ
Comments