2770759
top of page
Ahmet Tomor Hocaefendi

MÛCİZE

Güncelleme tarihi: 20 Eyl 2021

Mûcize ne demektir?

Madde âleminde geçerli olan fizik, kimya, çekim ve biyoloji gibi fıtrat (doğa) kanunlarını aşan, akıl, mantık, bilim ve teknolojinin dar kalıplarına sığmayan ve insanları âciz bırakan olağanüstü olaylara mûcize denir.

Canlı ve cansız bütün varlıklar Yüce Allah'ın koymuş olduğu denge, düzen, çekim, kimya, fizik ve biyoloji gibi fıtrat kanunlarına bağımlıdır. Peygamberler dahil, hiçbir varlık bu kanunların dışına çıkamaz, yapısını ve yaşam koşullarını değiştiremez. Örneğin, atomlar kimya kanununun dışına çıkıp başka atomlara ya da enerjiye dönüşemez, dünya çekim kuvvetinin dışına çıkıp güneş sisteminden kopamaz ve insan da biyoloji kanununun dışına çıkıp suda ya da uzayda yaşayamaz.

Ancak!

Yerlerin ve göklerin tek egemeni olan Allah (c.c.), Hz. Âdem'i, Hz. Havva'yı ve Hz. İsa'yı üreme kanunları dışında başka bir yöntemle yarattığı gibi gerçek peygamberleri tasdik için de fıtrat kanunları dışında başka yöntemlerle mûcize denilen olağanüstü şeyler yaratır ki, aradan binlerce yıl geçse de hiçbir varlık bunların benzerini yapamaz ve yaratamaz.

Bilim, teknoloji ve mûcize

Çağımızın bilim adamları hızla gelişen teknolojinden yararlanarak önceki insanların hayalindeki bazı kurgubilimleri gerçeğe dönüştürebilirler. Ancak madde âlemindeki fıtrat (doğa) kanunlarının dışına çıkamadıkları için mûcizeleri bilimsel açıdan açıklayamaz ve benzerini yapamazlar.

Bazı peygamberlerin mûcizelerinden örnekler!

Hz. İbrahim Bâbillilerin tapındığı putları (heykelleri) kırdığı için, Bâbillilerin en acımasız ve en kanlı diktatörlerinden Nemrud tarafından cayır cayır yanan korkunç alevlerin içine atıldı. Ancak Yüce Allah “Ey ateş! İbrahim için serinlik ve selâmet ol” (Enbiyâ, 69) buyurunca, o korkunç ateş Hz. İbrahim'in bir kılını bile yakamadı.

Semud kavmi Sâlih aleyhisselâm'a, “eğer şu karşıki kayanın içinden dişi ve on aylık gebe bir deve çıkarırsan sana îman ederiz” dediler. Hz. Sâlih dua edince, kaya korkunç bir şekilde infilâk edip yarıldı ve gözlerinin önünde istedikleri özellikte bir deve ortaya çıktı.

Hz. Mûsa İsrâiloğullarını alıp Mısır'dan gizlice kaçarken, Firavun da askerleri ile arkalarından yetişti. İsrâiloğullarının Kızıldeniz'de boğulma ile Firavun askerleri tarafından öldürülmeleri dışında başka seçenekleri kalmadığı anda, Yüce Allah'ın emri ile Hz. Mûsa âsası ile suya vurunca, deniz yarılıp açık bir tünel gibi yol oldu. Hz. Mûsa ve İsrâiloğulları karşı sahile geçip kurtuldu, Firavun da en güvendiği askerleri ile birlikte Kızıldeniz'de boğuldu.

Peygamberlik ve devlet başkanlığı gibi iki büyük sorumluluğu omuzlarında taşıyan Hz. Dâvud, alın teri ve el emeği ile geçimini sağlamak için zırh yaparken, çelik gibi sert demirler onun elinde pamuk gibi olur ve Hz. Dâvud onları tel haline getirip zırh yapardı.

Oğlu Hz. Süleyman da babası gibi hem peygamber hem de devlet başkanı idi. Hz. Süleyman her çeşit hayvanın dilini bilir, onlarla konuşur, emirler verir, cinlere hükmedip ağır işlerde çalıştırır ve rüzgar onun emrettiği yönlere esip ordusunu taşırdı.

Hz. Süleyman'ın isteği üzerine İsm-i A'zam'ı bilen Âsâf, Allah'ın (c.c.) izni ile Sebe Melikesi Belkıs'ın Yemen'deki tonlarca ağırlığındaki tahtını bir anda Kudüs'e getirdi. Bu nimet karşısında Hz. Süleyman: “Şükür mü, yoksa nankörlük mü edeceğim diye Rabbim beni bununla sınıyor” dedi.

Hz. Yunus Allah'ın (c.c.) emrini beklemeden Ninova halkını bırakıp kaçtığı için günlerce yunus balığının karnında kaldı. Sürekli “Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü mine'z-zâlimîn” diye dua, tevbe ve tesbih edince balığın karnından kurtuldu ve tekrar Ninova'ya döndü.

Allah (c.c.) her topluma peygamberler gönderdi ve her birine yaşadıkları çağın gereklerine göre mûcizeler verdi. Hz. Muhammed bilim ve teknoloji çağlarını kapsayan son peygamber olduğundan, ona verilen en büyük mûcize Kur'an'dır. Çünkü Kur'an, her çağa hitab eden Allah kelâmıdır.

Bir uyarı!

Günümüzde mûcize ve yarattı sözcüklerinin çok sık ve bilinçsizce kullanıldığını görüyoruz. Mûcize sadece peygamberlere ve yaratmak sadece Allah'a ait olduğundan evliyalardan meydana gelen olağanüstü olaylara bile mûcize değil, kerâmet denildiğini unutmayalım ve evrende Allah'tan başka yaratıcı olmadığına da cân-ı gönülden inanalım!..

***

Ahmet Tomor Hocaefendi


PEYGAMBERLERE ÎMAN KONULU SOHBETİMİZ



28 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

MÜNÂFIKLAR

MÜCTEHİD

Comments


bottom of page