2770759
top of page
Ahmet Tomor Hocaefendi

ÖZÜR SAHİBİ

Güncelleme tarihi: 20 Eyl 2021

Özür sahibi ne demektir?

Hastalık, ameliyat ya da yaralanma nedeni ile idrar, yellenme, kanama ve irin gibi abdesti bozan şeylerin sürekli gelmesine özür ve özürlü olan kimseye de özür sahibi denir.

Aklı başında ve bilinci yerinde olan bir müslümanın özür sahibi de olsa namazı vaktinde kılması farz ve ertelemesi yani kazaya bırakması haram olduğundan, özür sahibi olmak namaza engel değil, aksine bazı kolaylıklardan yararlanma demektir.

Yarasından, çıbanından ya da ameliyat olduğu yerden kan ve irin gibi akıntısı olanların, idrarı kaçıranların sık sık yellenenlerin ve normal âdet günlerinin dışında kanaması devam eden kızların ve kadınların özür sahibi olabilmeleri ve bazı kolaylıklardan yararlanabilmeleri için,

İlk başlangıçta bu akıntılarının sürekli gelmesi ve bir namaz vaktinin içinde abdest alıp o vaktin namazını kılacak kadar hiç durmadan kesintisiz devam etmesi gerekir.

Daha sonraki vakitlerde akıntıların sürekli ve kesintisiz gelmesi şart değildir. Eğer her namaz vaktinde sadece bir defa da gelse, özürlülük halleri devam eder.

Özür sahibi olanlar her vaktin girişinde (ezan okunmaya başlayınca), akıntıları devam etse bile abdestlerini alırlar ve Hanefî'ye göre bu abdestleriyle o vaktin içinde diledikleri kadar farz, vâcib, sünnet ve kaza namazı kılar, Kur'an okur ve Kâbe'yi tavaf ederler.

Aldıkları abdest vaktin çıkması yani öğle vaktinde özürlü olarak aldıkları abdest, öğle namazı vaktinin çıkması (ikindi namazı vaktinin girmesi) ile bozulur ve ikindi namazını kılmak için tekrar abdest almaları gerekir.

Şâfi'ye göre ise özür sahibinin her namaz için ayrı ayrı abdest alması gerekir ve hangi namaz için abdest almışsa, o namazı kılınca abdesti geçersiz olur.

Özür sahibi olanın, özrünün dışında başka bir yerinden örneğin, sağ burun deliğinden sürekli kan geldiği için özür sahibi olanın sol burun deliğinden kan gelse ya da sürekli idrar akıntısından dolayı özür sahibi olanın bir parmağı kanarsa, derhal abdesti bozulur.

Eğer akıntı bir vaktin tamamında örneğin, öğle ile ikindi ya da akşam ile yatsı arasında bir damla gelmeksizin kesilirse, kişi özür sahibi olmaktan çıkar ve diğer vakitlerde abdest alırken ya da namaz kılarken aynı yerden tekrar bir damla akıntı gelirse, hem abdesti hem de namazı bozulur.

Akıntıları ara sıra durduğu için namaz kılarken de akıntılarının duracağı kanısında olanlar ve kirli çamaşırlarını değiştirme imkanı olanlar, namaz kılacakları zaman çamaşırlarını değiştirmeleri ve fazla akıntı gelmeden namazını da biraz acele kılması gerekir.

Namaz kılarken akıntının devam edeceği kuşkusunda olanlar ya da kirli çamaşırları değiştirme imkanı olmayanlar, kanlı, kirli çamaşırları ile namazı vaktinde kılar. Kesinlikle şeytanın dürtülerine kanıp iyileşince ve yıkanıp temizlenince sonra kılarım diye bir vakit namazı kazaya bırakmasınlar.

***

Ahmet Tomor Hocaefendi


ABDEST VE TEYEMMÜM KONULU SOHBETİMİZ



47 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

ÖŞÜR

Comments


bottom of page