Yüce Allah buyuruyor:
Rahman'ın (has, gerçek) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevâzu ile yürürler ve cahiller kendilerine sataştığında, (tartışmayıp) “Selâm!” derler (geçerler). (Furkan, 63)
Meyveyi sevdiren tadı, insanı sevdiren de güzel ahlâkıdır. Bu nedenle Peygamberimiz (s.a.v.): “Ben ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim” (Hâkim-Beyhakî) buyurdu. Güzel ahlâk îmanın bir bölümü olduğu gibi güzel ahlâkın da bölümleri vardır ve bu bölümlerden biri de tevâzudur.
Bir kimsenin alçak gönüllü ve hoşgörülü olup kendini hiç kimseden üstün görmemesine tevâzu ve tevâzu sahibi olana da mütevâzi denir. Allah (c.c.) tevâzu sahibi olan mütevâzi kullarını sevdiği için âyet-i kerîmede, “Rahman'ın (has, gerçek) kulları” diye onları övüyor ve “yeryüzünde tevâzu ile yürürler ve câhiller kendilerine sataştığında, (tartışmayıp) Selâm derler (geçerler)” buyuruyor.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Kuşkusuz Allah bana: Öyle mütevâzi olun ki, kimse kimseye üstünlük taslamasın ve hiç kimse kimseye haksızlık etmesin, diye ilham etti. (Müslim-İbni Mâce-Ebû Dâvûd)
İnsanlar bu fâni dünya hayatında geçici olarak farklı konumlarda ve farklı mâkamlarda olsalar da, gerçekte hiç kimsenin kimseye karşı üstünlük taslamaya ve haksızlık etmeye hakkı yoktur.
Neden mi?
Geçmişimize baktığımızda! Hepimiz aynı toprak maddelerinden (elementlerden) yaratıldık. Hepimiz yaklaşık dokuz ay anne karnında kaldık. Hepimiz küçücük bir bebek şeklinde bu dünyaya geldik, kustuk ve altımızı kirlettik. Hepimiz bebeklik, çocukluk, gençlik dönemlerini yaşadık, ağladık, güldük ve bu günlere geldik.
Geleceğimize baktığımızda! Hepimiz yaşlanıp dede, nine olacağız. Hepimiz çeşitli hastalıklarla boğuşacağız. Sonra hepimiz kefeni giyip ve tabuta binip bu fâni dünyaya veda edip gideceğiz ve yer altındaki kabrimizde çürüyüp toprağa dönüşeceğiz.
Bu nedenle öyle mütevâzi olalım ki, gerçekten hiç kimseye karşı üstünlük taslamayalım ve hiç kimseye zulüm, baskı ve haksızlık etmeyelim. Öyle mütevâzi olalım ki, topraktan yaratıldığımızı ve sonuçta çürüyüp tekrar toprak olacağımızı unutmayalım!..
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Tevâzu insanı ancak yüceltir. O halde mütevâzi olun ki, Allahu Teâlâ sizi yüceltsin. Affetmek insanın ancak şerefini arttırır. O halde affedin ki, Allah şerefinizi arttırsın. Sadaka vermek malın ancak bereketini arttırır. O halde sadaka verin ki, Azîz ve Celîl olan Allah size merhamet etsin. (Menâvî-İbni Ebiddünyâ)
***
Ahmet Tomor Hocaefendi
TEVÂZU VE HZ. ÖMER KONULU SOHBETİMİZ
Comments