Sözlükte vâcib, terk-i câiz olmayıp mutlaka yapılması gereken şey demektir. Hanefî mezhebine göre ise farz gibi kesin olmayıp zannî delile dayanan hükümlere vâcib denir. Örneğin; sadaka-i fıtır vermek, kurban kesmek, vitir ve bayram namazlarını kılmak vâcibdir.
Vâcipler genelde ya zannî olarak bir âyet-i kerîmeye ya da kuvvetli ve sahih hadîs-i şeriflere dayandığından, amelen (uygulama yönünden) farz gibi yerine getirilmesi zorunlu olup terki câiz olmadığından, yapılmasında sevap ve terk edilmesinde günah vardır.
Vâciplerin terki câiz olmadığından, vaktinde kılınmayan vitir namazının kazası ve vaktinde yani kurban bayramının birinci, ikinci ve üçüncü günlerinde kesilmeyen kurbanlık hayvanın canlı olarak, eğer kurbanlık hayvan alınmamışsa değerinin para olarak fakirlere verilmesi gerekir.
Şâfî, Mâlikî ve Hanbelî mezhebinde ise farz ile sünnet arasında vâcib diye fıkhî bir kavram olmadığından, bir şey farz değilse kuvvetli sünnettir. Örneğin; kurban kesmek, vitir ve bayram namazlarını kılmak sünnet, fıtır sadakası vermek farzdır.
***
Ahmet Tomor Hocaefendi
FIKIH İLMİNİ ÖĞRENMEK FARZDIR KONULU SOHBETİMİZ
Comments